31 Ekim 2011 Pazartesi

Dünya Vatandaşlık Numaranız : 7 Milyar Kişi İçinde Kaçıncısınız ?

Dünya Vatandaşlık Numaranızı Öğrenmek İçin TIKLAYINIZ


Tüm nüfus verileri, BM Nüfus Dairesi'nin tahminlerine dayanmaktadır ve tüm hesaplamalar tıklayın BM Nüfus Fonu tarafından sağlanmıştır. Diğer veriler, BM'nin farklı birimleri, tıklayın Global Footprint Network ve tıklayın Uluslararası Telekomünikasyon Birliği tarafından sağlanmıştır.
Ayrıntılı bilgi: Daha fazla bilgi için BM Nüfus Fonu'nun tıklayın 7 milyar ve ben sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Veriler hakkında notlar: Bu modülde sadece 1910 ve daha sonraki doğum tarihleri ve nüfusu 100 binden fazla olan ülkeler kullanılmaktadır. Mümkün olan durumlarda BM'nin 2005-2010 ortalama verileri kullanılmıştır. Dünya ve ülke nüfusunu gösteren sayaçlar, BM'nin elindeki son verileri ve ortalama büyüme oranlarını temel alır ve bu modülün tasarımı nedeniyle diğer sayaçlardan farklılık gösterebilir.
Modülün sonuç bölümünde kullanılan tıklayın 'gelişmiş', 'gelişmekte olan' ve 'en az gelişmiş' ülkeler olarak tanımlanan gruplar, BM tarafından Binyıl Gelişim Hedefleri belirlenirken kullanılan referanslara dayanmaktadır. Doğu Avrupa ülkeleri 'gelişmiş' ülkeler arasında sınıflandırılmıştır.

30 Ekim 2011 Pazar

II.Dünya Savaşı'ndan Görülmemiş Kareler..






                                   DEVAMI İÇİN : NTVMSNBC FOTOGALERİ

Azrail Karikatürleri








Hastalıkta.. Sağlıkta..

Hülya Avşar bundan yedi sene kadar önce kendisine ait dergide evlilikle ilgili çok çarpıcı bir öneride bulunmuştu: “Evlilik kira kontratı gibi 2 veya 4 yıllık olabilir. Kontrat bittiğinde isteyen tekrarlar, istemeyen bitirir. Hiç olmazsa evlilik heyecanını yitirmez.” Düşünün, insan yaşayacağı yer konusunda bile 2 yılda bir tereddüde düşmeyi ne kadar huzur kaçırıcı buluyor. O ev sahibiyle tekrar masaya oturup şartları gözden geçirmek… Sevdiği bir evi yitirme korkusu ile en az 2-3 uykusuz gece geçirmek. Bu yüzden birçok insan evinin sahibi olmayı seçiyor. Geceleri huzurlu uyumak için. Onun önerisini safça ve tecrübesizce ortaya atılmış bir gaf olarak kaydetmiştim. Benim Melen Çayı’nın suyunu Avrupa Yakası’na taşımakla ilgili yapacağım bir öneri de ancak bu kadar sofistike olurdu eminim.


Şu anda vizyonda olan ‘Son Gece’ adlı filmi izledikten sonra oturup evlilik kurumu ile ilgili bir kaç araştırma okudum. Evliliğin veya uzun süreli ilişkilerin yaşam doyum düzeyini genelde arttırdığı sonucuna varılmış. Evlilik kurumuna adım atan ve sürdüren insanların zaten doğuştan daha pozitif insanlar olduğu bulgular içinde. Yani hayatı olumlu yaşamaya meyilli insanlar. Bekarlık hayatını zemin kat olarak belirlersek, balayı yıllarında mutluluğun yükseldiği, adaptasyon yıllarında ise mutluluğun düşüş kaydettiği ancak yine de zemin seviyesinin üstünde seyir ettiği kanıtlanmış. Burada sağlık, ekonomik şartlar ve mutlu iş ortamı gibi yan faktörler devreye girse de evliliğin sürdürülür olmasında en önemli unsur uyumlu bir eş bulmuş olmak! Yani fazla mal mülk varlık hesabına girmeden, diplomaları gözden geçirmeden duygusal uyumluluk ön planda tutulursa evlilik sürüyor.


Bana kalırsa evliliklerin de ileriye dönük bir vizyonu olmalı. Kendi ideallerindeki birlikteliği kapsamlı bir cümleyle tarif edebilen çiftler günlük koşuşturmalar içinde yaşanan sürtüşmeler ve anlaşmazlıkları geçiştirebilir… Ara ara ortak vizyonu ifade eden sözler ilişkinin geleceğine olan inancı vurgulayıp büyük resmi hatırlatır. “Beraber yaşlanacağız, ilerde şöyle yaparız, böyle yaparız,” türünden klişe sözleri duymaya insanların ihtiyacı var. Evlilikler zaten ömür boyu beraber olmak için başlıyor, ancak bir süre sonra insanlar bunu ifade etmekten uzak kalıyorlar… Ara ara (kira kontratı gibi olmasa da) vizyona da bir makyaj gerekebilir. Ne de olsa beklentiler zamanla değişebiliyor.


Hayatın değişkenlerinden birini sabit tutabilen insanlar diğer bütün atılımlarında daha cesur ve yaratıcı olabiliyor. Enerjisini ve zekasını tam kapasite kullanabiliyor.


Babam anjiyoya girmeden önce boynundaki kolyeyi çıkarıp anneme verdi. Küçük mavi boncuğunu da yanına iliştirdiği güzel bir ‘chai’… Çıktığında yanında olacağını bildiği kişiye… “Budur” dedim içimden.  “Her şey değişken olsun, ama bir şey sabit olsun hayatımızda.” Ödülü çok büyük…


Riva Şalhon

Tarikatlar Kıyamete Oynuyor


Kıyamet senaryoları dünya genelinde tarikatların yeni ekmek teknesini oluşturuyor...


Fransa'da tarikatların faaliyetlerini izleyen MIVILUDES adlı devlet kurumu, kıyametin 21 Aralık 2012'de gerçekleşeceği senaryosunun tarikatlar tarafından propaganda amaçlı kullanılmaya başlandığı ve bu amaçla gerçekleştirilecek toplu intihar gibi olası eylemlere karşı önlem alınması gerektiği konusunda Fransız hükümetini uyardı.






MIVILUDES, tarikatların, özellikle kansere karşı sözde alternatif tedavi vaadiyle mürit toplamaya başladığını da duyurdu.


Fransız hükümetine bağlı çalışan MIVULIDES, raporunda 'New Age' gibi tarikatların kıyamet senaryolarını mürit toplamakta kullanmaya başladıklarına işaret edip, bu durumun 21 Aralık 2012 perspektifinde toplumsal değerleri altüst edebilecek sonuçlar yaratabileceğine dikkat çekti.


Raporda, bazı tarikatların kamu düzenini bozabilecek ve dış dünyayla irtibatı keserek irrasyonel davranışlara yönelebilcekleri uyarısında bulunuldu.


Tarikatların kıyamet gününe hazırlık için müritlerini gıda stoklama, silah satın alma, sığınak inşa etme ve aşırı borçlanma gibi eylemlere sürükleyebilecekleri belirtildi.


Yeni iletişim teknolojilerinin tarikatlar tarafından yoğun biçimde kullanılmaya başlandığının kaydedildiği raporda, bugün sadece internet ortamında kıyamet senaryoları üzerine 2,5 milyon sayfalık yayın bulunduğu hatırlatıldı.


Tüm devlet kurum ve kuruluşlarının konu hakkında uyarılması ve eğitilmesini öneren MIVULIDES, tarikatların faaliyetlerinin daha yakın takibe alınması tavsiyesinde de bulundu.


Roma İmparatorluğu'nun çöküşünden bu yana 183 kıyamet senaryosu tespit edildiğini hatırlatan raporda, kıyamet öngörüsünde bulunan tarikatların ve ABD'deki bazı Protestan kiliselerinin, deprem, tsunami ve benzer doğal afetleri kıyamet senaryolarını meşru kılmak için kullandıkları da ifade edildi.


Raporda, bazı tarikatların da dünyaya göktaşı çarpacağı, dünyanın evrendeki kara delikler tarafından yutulacağı ve güneşteki patlamaların dünya üzerindeki olası etkileri hakkındaki senaryoları da, hiçbir bilimsel veriye dayanmaksızın, kıyamet senaryoları için malzeme olarak kullandığı ifade edildi.






Raporda; bazı tarikatların, mürit toplamak için kimi hastalıklara karşı sözde alternatif tedaviler önerdiklerinin tespit edildiği de belirtilmekte. Bu tarikatların, enstitü, merkez veya serbest fakülte adları altında ve yüklü paralar karşılığında "sözde alternatif tedavi yöntemleri" kursu verdikleri ve özellikle de kanser hastalarını hedefledikleri bildirildi. Bu tedavi yöntemlerine inanmış 3 kanser hastasının feci biçimde can verdiğinin tespit edildiği aktarıldı.


Kayhan KARACA / NTVMSNBC

Baloncuk İçinde Yaşar Mısınız ?

360 derece görüş açısı sağlayan bu şeffaf plastikten yapılmış ev, size her yerde sığınak olabilir. İşte düz bir yüzey üzerinde pompa ile şişirilebilen ve tanesi 8000 Euro'dan başlayan bu baloncuk evi keşfedin...










17 Ekim 2011 Pazartesi

30 Fantastik HDR Fotoğraf

HDR (High Dynamic Range) Nedir? Bir fotoğrafta karanlık yüzey ile aydınlık yüzey arasındaki ışık farkı o fotoğrafın dinamik kademesini belirler. Fotoğraf makinası ile kadraj içinde kalan ve farklı ışık değerleri olan bir karede hiçbir zaman dengeleme sağlanamaz. Kadraj içinde kalan her noktanın (ister gölgede, ister ışıkta kalan yüzey) patlama veya kararma olmadan en iyi şekilde algılanmasının sağlandığı yardımcı bir programla işlenmesine HDR denir.